Hurchat, Uşak Sohbet, Uşak Resimleri , Uşak Tarihi, Sohbet Etmek İstiyorum, Sohbet, Chat, Sohbet Odaları, Odası, Kanallar, Muhabbet.
Uşak Sohbet:
Uşak Resimleri:
Uşak Tarihi:
Uşak ve çevresi çok eski çağlarda iskân edilmiştir. M.Ö. 2500’de Hititlerden evvel Luvi istilâsına uğradığı sanılmaktadır. Bu bölge Hititlerin batı komşusu Arzava ve Akiyyava krallıklarının sınırları içinde bulunuyordu. Anadolu’da ilk siyâsî birliği kuran ve Anadolu’da târih devresini açan Hitit İmparatorluğuna dâhil oldu. Hitit Devleti iktidar kavgaları ve iç savaşlarda yıkılınca bu bölgeye Frikya krallığı hakim oldu. Daha sonra Lidya krallığının bir parçası oldu. Lidyalılar zamânında, Ege’yi Ortadoğu’ya bağlayan dünyânın ana ticâret yollarından “Kral Yolu” bu bölgeden geçti. M.Ö. 6. asırda Pers İmparatorluğu Lidya Krallığını yenince, Anadolu’nun büyük kısmı ve bu bölge Perslerin istilâsına uğradı. M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender, Pers İmparatorluğunu yenerek İran’ı ve Anadolu’yu Makedonya İmparatorluğuna kattı. İskender’in ölümü üzerine İmparatorluk komutanları arasında paylaşıldı ve bu bölge “Selevkoslar” Agya İmparatorluğunun payına düştü. Daha sonra bu bölgeyi Bergama Krallığı ele geçirdi. M.Ö. 2. asır sonlarında Romaİmparatorluğu bu bölgeyi Bergama Krallığı ile birlikte topraklarına kattı. M.S. 395 senesinde Roma İmparatorluğu ikiye bölününce, bütün Anadolu gibi Uşak çevresi de Doğu Roma (Bizans)nın payına düştü. Bizans devrinde bu bölge zaman zaman, Sâsânî ve İslâm ordularının akınlarına maruz kaldıysa da Bizanslılar 1071 Malazgirt Zaferine kadar bu bölge üzerinde hâkimiyetlerini devam ettirdiler. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra, Selçuklu Hâkanı Alparslan’ın yeğeni Anadolu fâtihi ve Anadolu Selçuklu Türk Devletinin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şahın emrindeki Selçuklu Türk Oğuz orduları Uşak ve çevresini fethederek Türk Devletinin sınırları içine kattı. Birinci Haçlı Seferi, genç Türk Devletini sarstı ve bu darbeden faydalanan Bizans İmparatorları Komnenoslar sâhil Anadolu gibi Uşak ve çevresini de geri aldılar. On ikinci asırda Türkler bu bölgeye devamlı akınlar yaparak Uşak ve çevresini Bizans’tan geri alarak yeniden fethettiler. Uşak; Bizans sınırı(uç) sayılıyordu. Üçüncü Haçlı Seferinin birinci dalgası, Almanya imparatoru Friedrich Barbarossa emrinde buradan geçerek Akdeniz kıyılarına indi. Sivas ve Kayseri’de saltanatlarından mahrum edilen Danişmendoğulları, Selçuklu Devleti tarafından bu bölgeye yerleştirildiler. Danişmendoğulları her sene Bizans’a karşı savaş açarak sınırları genişletmek ve Süleyman Şah zamânında olduğu gibi Ege Denizine diğer beylikler de Marmara ve Karadeniz’e yeniden ulaşmak için çalışıyorlardı. On üçüncü asrın ikinci yarısında Anadolu, Moğolların ve onların yerini alan İranlı Moğolların (İlhanlıların) istilâsına uğradı. On üçüncü asır sonlarında İlhanlılar Türkleştiler ve Müslüman oldular. 1308’deSelçuk Hânedanı sona erince, Anadolu Türk Beylikleri, ilhanlıları “Büyük Hâkan” olarak tanıdılar. İlhanlılar yıkılmadan önce Anadolu Beylikleri bağımsız oldu. Danişmendoğullarının bir kolu olan Karasioğulları Marmara ve Çanakkale Boğazlarına ulaşmak için Gediz Vâdisini terk edince, 13. asır sonlarında Germiyanoğulları bu bölgede uçbeyi oldular. Germiyanoğulları eski büyüklüğünü kaybedince, Anadolu’da Türk Beyliğinin kurulması için Osmanlı Devletine Birinci Sultan Murâd Hüdâvendigâr Han zamânında 1380’de tâbi oldular. 1391’de Yıldırım Sultan Bâyezîd Han, Germiyan Beyliğine son vererek, Uşak çevresi Osmanlı Devletine katıldı. Tîmûr Han ile yapılan 1402 Ankara Savaşından sonra, beylikler tekrar bağımsız oldular. Germiyan Beyliği de Karamanoğullarına bağlı olarak beyliği devam etti. İkinci Yâkup Beyin vasiyeti üzerine 1429’da Germiyan Beyliği ve Uşak, Osmanlı Devletine katıldı. Osmanlı Devlet Teşkilâtında Uşak, merkezi Kütahya olan Anadolu beylerbeyliğinin (eyâletinin) 14 sancağından (vilâyetinden) biri olarak merkez sancağının bir kazâsı idi. Tanzimattan sonra merkezi Bursa olan Hüdâvendigâr Eyâletinin (vilâyetinin) 5 sancağından biri olan Kütahya Sancağının kazâ merkeziydi. Birinci Dünyâ Savaşından sonra Yunan işgâline uğrayan Uşak, Yunanlılar tarafından yakılıp yıkıldı. İstiklâl Harbinin büyük çarpışmaları bu topraklarda yapıldı. 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar Başkumandanlık Meydan Muhârebesinden sonra Yunan ordusu yine bu topraklarda büyük bozguna uğradı. Banaz ilçesi yakınlarıdaki Göyem köyü tepelerine sığınan Yunan orduları başkumandanı General Trikopis ile General Diyenis ve diğer komutanlar Çakmaklı Tepede Türk birliklerine teslim oldular. 1 Eylül 1922’de Uşak düşman işgâlinden kurtuldu. Uşak, Cumhûriyet devrinde Kütahya’ya daha sonra Manisa’ya bağlı bir kaza merkeziyken, 15 Temmuz 1953’te il olmuştur.
Uşak Sohbet:
Uşak Resimleri:
Uşak Tarihi:
Uşak ve çevresi çok eski çağlarda iskân edilmiştir. M.Ö. 2500’de Hititlerden evvel Luvi istilâsına uğradığı sanılmaktadır. Bu bölge Hititlerin batı komşusu Arzava ve Akiyyava krallıklarının sınırları içinde bulunuyordu. Anadolu’da ilk siyâsî birliği kuran ve Anadolu’da târih devresini açan Hitit İmparatorluğuna dâhil oldu. Hitit Devleti iktidar kavgaları ve iç savaşlarda yıkılınca bu bölgeye Frikya krallığı hakim oldu. Daha sonra Lidya krallığının bir parçası oldu. Lidyalılar zamânında, Ege’yi Ortadoğu’ya bağlayan dünyânın ana ticâret yollarından “Kral Yolu” bu bölgeden geçti. M.Ö. 6. asırda Pers İmparatorluğu Lidya Krallığını yenince, Anadolu’nun büyük kısmı ve bu bölge Perslerin istilâsına uğradı. M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender, Pers İmparatorluğunu yenerek İran’ı ve Anadolu’yu Makedonya İmparatorluğuna kattı. İskender’in ölümü üzerine İmparatorluk komutanları arasında paylaşıldı ve bu bölge “Selevkoslar” Agya İmparatorluğunun payına düştü. Daha sonra bu bölgeyi Bergama Krallığı ele geçirdi. M.Ö. 2. asır sonlarında Romaİmparatorluğu bu bölgeyi Bergama Krallığı ile birlikte topraklarına kattı. M.S. 395 senesinde Roma İmparatorluğu ikiye bölününce, bütün Anadolu gibi Uşak çevresi de Doğu Roma (Bizans)nın payına düştü. Bizans devrinde bu bölge zaman zaman, Sâsânî ve İslâm ordularının akınlarına maruz kaldıysa da Bizanslılar 1071 Malazgirt Zaferine kadar bu bölge üzerinde hâkimiyetlerini devam ettirdiler. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra, Selçuklu Hâkanı Alparslan’ın yeğeni Anadolu fâtihi ve Anadolu Selçuklu Türk Devletinin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şahın emrindeki Selçuklu Türk Oğuz orduları Uşak ve çevresini fethederek Türk Devletinin sınırları içine kattı. Birinci Haçlı Seferi, genç Türk Devletini sarstı ve bu darbeden faydalanan Bizans İmparatorları Komnenoslar sâhil Anadolu gibi Uşak ve çevresini de geri aldılar. On ikinci asırda Türkler bu bölgeye devamlı akınlar yaparak Uşak ve çevresini Bizans’tan geri alarak yeniden fethettiler. Uşak; Bizans sınırı(uç) sayılıyordu. Üçüncü Haçlı Seferinin birinci dalgası, Almanya imparatoru Friedrich Barbarossa emrinde buradan geçerek Akdeniz kıyılarına indi. Sivas ve Kayseri’de saltanatlarından mahrum edilen Danişmendoğulları, Selçuklu Devleti tarafından bu bölgeye yerleştirildiler. Danişmendoğulları her sene Bizans’a karşı savaş açarak sınırları genişletmek ve Süleyman Şah zamânında olduğu gibi Ege Denizine diğer beylikler de Marmara ve Karadeniz’e yeniden ulaşmak için çalışıyorlardı. On üçüncü asrın ikinci yarısında Anadolu, Moğolların ve onların yerini alan İranlı Moğolların (İlhanlıların) istilâsına uğradı. On üçüncü asır sonlarında İlhanlılar Türkleştiler ve Müslüman oldular. 1308’deSelçuk Hânedanı sona erince, Anadolu Türk Beylikleri, ilhanlıları “Büyük Hâkan” olarak tanıdılar. İlhanlılar yıkılmadan önce Anadolu Beylikleri bağımsız oldu. Danişmendoğullarının bir kolu olan Karasioğulları Marmara ve Çanakkale Boğazlarına ulaşmak için Gediz Vâdisini terk edince, 13. asır sonlarında Germiyanoğulları bu bölgede uçbeyi oldular. Germiyanoğulları eski büyüklüğünü kaybedince, Anadolu’da Türk Beyliğinin kurulması için Osmanlı Devletine Birinci Sultan Murâd Hüdâvendigâr Han zamânında 1380’de tâbi oldular. 1391’de Yıldırım Sultan Bâyezîd Han, Germiyan Beyliğine son vererek, Uşak çevresi Osmanlı Devletine katıldı. Tîmûr Han ile yapılan 1402 Ankara Savaşından sonra, beylikler tekrar bağımsız oldular. Germiyan Beyliği de Karamanoğullarına bağlı olarak beyliği devam etti. İkinci Yâkup Beyin vasiyeti üzerine 1429’da Germiyan Beyliği ve Uşak, Osmanlı Devletine katıldı. Osmanlı Devlet Teşkilâtında Uşak, merkezi Kütahya olan Anadolu beylerbeyliğinin (eyâletinin) 14 sancağından (vilâyetinden) biri olarak merkez sancağının bir kazâsı idi. Tanzimattan sonra merkezi Bursa olan Hüdâvendigâr Eyâletinin (vilâyetinin) 5 sancağından biri olan Kütahya Sancağının kazâ merkeziydi. Birinci Dünyâ Savaşından sonra Yunan işgâline uğrayan Uşak, Yunanlılar tarafından yakılıp yıkıldı. İstiklâl Harbinin büyük çarpışmaları bu topraklarda yapıldı. 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar Başkumandanlık Meydan Muhârebesinden sonra Yunan ordusu yine bu topraklarda büyük bozguna uğradı. Banaz ilçesi yakınlarıdaki Göyem köyü tepelerine sığınan Yunan orduları başkumandanı General Trikopis ile General Diyenis ve diğer komutanlar Çakmaklı Tepede Türk birliklerine teslim oldular. 1 Eylül 1922’de Uşak düşman işgâlinden kurtuldu. Uşak, Cumhûriyet devrinde Kütahya’ya daha sonra Manisa’ya bağlı bir kaza merkeziyken, 15 Temmuz 1953’te il olmuştur.
0 yorum:
Yorum Gönder