Diyarbakır Sohbet:
Diyarbakır Resimleri:
Diyarbakır Tarihi:
En eski medeniyetlerin kurulduğu “Mezopotamya” ile “Anadolu” medeniyetlerinin geçiş bölgesinde olan Diyarbakır’ın târihi çok eski devirlere uzanır. Çayönü Tepesi kazılarında, dünyânın en eski köyü bulunmuştur. Hitit İmparatorluğunun bir parçasıyken Hurri-Mitanni Krallığına dâhil olmuş, zaman zaman Babil ve Asuriler arasında (M.Ö. 1400) el değiştirmiştir. Asurlular devrinde bölge vâlilik merkeziydi. Daha sonra bölgeye Medler ve peşinden de Persler hâkim oldular. M.Ö. 4. asırda İskender, bu bölgeyi ve İran’ı Makedonya Krallığına kattı. İskender’in ölümünden sonra kısa bir müddet Selevkoslar İmparatorluğunun hâkimiyetinde kaldı. Tekrar târih sahnesine çıkan Partlar, bölgeyi ele geçirdiler. Mîlâttan sonra bir ve ikinci asırlarda bu bölge için Romalılar ve Partlar arasında çok kanlı savaşlar oldu. Romalılar bölgeye hâkim oldular. M.S. 395 senesinde Roma İmparatorluğu parçalanınca, Anadolu gibi bu bölge de Doğru Roma (Bizans) payına düştü. Partların halefi olan Sâsânîler, bölgede, hâkimiyet mücâdelesini devâm ettirdiler. Hazret-i Ömer’in halîfeliği zamânında İran (Acem-Sâsânî) İmparatorluğuna son verildi. 639 senesinde hazret-i Ömer’in emri ile İyaz ibni Ganem kumandasındaki İslâm ordusu Diyarbakır (Amid)ı ve çevresini fethetti. Bu İslâm ordusunun kumandanlarından olan Hâlid bin Velid, Amid’e (Diyarbakır’a) ilk giren komutandı. Muhâsarada oğlu Süleymân ile sahâbelerden hazret-i Sâsaa şehid oldular. Diyarbakır bir eyâlet olarak İslâm devletine bağlandı. 869 senesinde Emir Îsâ, Abbâsî halîfelerinin umûmî vâlisi olarak tâyin edildi. Fakat Emir Îsâ, halîfeye bağlı olarak bağımsızlık îlân etti. 869-899 arasında 30 sene Şeyhiler Hânedânı olarak Emir Îsâ, Emir Ahmed ve Emir Muhammed bölgede hüküm sürdüler.
Halîfe Mütazıd, Amid’e gelip Şeyhiler Hânedânını ortadan kaldırdı. Bir müddet bu bölgeye Hamdânîler hâkim oldularsa da, 990 senesinde bölgeye hâkim olan Mervânîler, 1096 senesine kadar saltanat sürdü. Alparslan 1071 Malazgirt Zaferinden bir sene önce Diyarbakır’a geldi. Mervânîler, Selçuklulara tâbi oldu. Sultan Melikşah’ın ölümünden sonra bölge, Suriye Selçuklularına kaldı. Bir süre sonra da Diyarbakır ve havâlisine İnaloğulları hâkim oldular. 1138’den sonra Vezir Emir Nisan idâreyi ele geçirdi. Selâhaddîn Eyyûbî, 1183’te Diyarbakır’ı aldı ve Hısn Keyfa Emiri Artuklu Nûreddîn’e verdi. Artuklular 1232 senesine kadar hüküm sürdüler. 1232’de Eyyûbî Sultânı Melik Kâmil Diyarbakır’ı ele geçirerek Artukoğullarına son verdi. 1240’ta Anadolu Selçukluları Diyarbakır’ı aldılar.
Eyyûbî Emiri Melik Kâmil, 1258’de Diyarbakır’ı Selçuklulardan geri aldı. 1259’da şehir, İlhanlılara geçti. İlhanlılar, bölgeyi Artukoğullarına bıraktılar. 1401’de Timur Han, Diyarbakır’ı Akkoyunlu Karayülük Osman Beye verdi. Karayülük Osman Bey Akkoyunlu Devleti başşehrini Diyarbakır yaptı. Uzun Hasan, başkenti Tebriz’e götürdü. İran Safevî Sultanı Şah İsmâil, 1507’de Akkoyunlu Devletini ortadan kaldırarak Diyarbakır’ı ele geçirdi.
1507-1515 arasında Türk-Memlûk-Mısır-Suriye-İran-Safevî arasında bu bölge için mücâdele devâm etti. Fakat halkın çoğunluğunu Türkler teşkil ediyordu. Osmanlı hükümdârı Yavuz Sultan Selim Han, 1515’te Diyarbakır’ı ve bütün Güneydoğu Anadolu’yu Osmanlı Devleti topraklarına kattı. O târihten bu yana hiç istilâ görmedi. Osmanlı devrinde Diyarbakır eyâlet (beylerbeyilik) idi. Kendisine bağlı 24 sancağı (vilâyeti) bulunuyordu. Bu eyâletin kapladığı alanda bugün Diyarbakır, Elazığ, Siirt (Kığı hâriç), Bingöl, Mardin, Tunceli ve (Birecik hariç) Şanlıurfa bulunmaktadır.
0 yorum:
Yorum Gönder